Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, SAHA İstanbul 6. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayi ürünleriyle dünyada savaş paradigmalarını ve jeopolitik dengeleri değiştiren bir aktöre dönüştüğünü vurguladı. Kacır, bu başarıda ürün, sistem ve alt sistem bazlı yerlileşme çalışmalarının büyük payı olduğunu ifade etti.
Çok katmanlı bir ekosistem inşa ettik
Bakan Kacır, devlet politikalarının savunma sanayisinde sıçrama yaşattığını ileri sürdü. Kacır, ’’Son 22 yılda ortaya koyduğumuz güçlü siyasi irade ve istikrarlı devlet politikaları; milli ve özgün ürünleri önceleyen uzun soluklu Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge), yatırım ve tedarik planlamalarıyla ve nitelikli insan kaynağı programlar, savunma sanayimizi büyük bir atılıma taşıdı. Ana yüklenicilerden Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ)’lere, araştırma kuruluşlarından üniversitelere uzanan, çok katmanlı bir ekosistem inşa ettik.’’ dedi.
Teknolojik kabiliyetlerimizin ispatıdır
Türkiye’nin savunma sanayiindeki teknolojik kabiliyetlerini sıralayan Kacır, Bayraktar TB2 ve AKINCI’dan KIZILELMA’ya, yerli savaş uçağı KAAN’dan eğitim uçakları HÜRKUŞ ve HÜRJET’e, ATAK ve GÖKBEY helikopterlerinden Milli Gemi (MİLGEM) ve Türkiye Cumhuriyeti Gemisi (TCG) ANADOLU’ya kadar pek çok projeye değindi. Kacır projeler hakkında, ‘’Bu projelerin her biri, dünyada ancak birkaç ülkenin sahip olabildiği teknolojik kabiliyetlerimizin ispatıdır.’’ ifadelerini kullandı.
7,1 milyar dolarlık savunma ihracatı
Türkiye’nin savunma sanayi ihracatının 2023 yılında 7,1 milyar dolara ulaştığını ve 2024’ün ilk dört ayında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 67’lik artış kaydedildiğini belirten Kacır, Türkiye’nin sadece kendi güvenliği için değil, dost ve müttefik ülkelerin de savunma ihtiyaçlarına yanıt verdiğini söyledi.
Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasında
Bakan Kacır, Milli Uzay Programı kapsamında önemli adımlar atıldığını dile getirerek ilk Türk astronot Alper Gezeravcı'nın Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 13 deney gerçekleştirdiğini, Tuva Cihangir Atasever’in de yörünge altı uçuşunu tamamladığını hatırlattı. Türkiye’nin ürettiği en yüksek maddi değere sahip teknoloji ürünü olan TÜRKSAT 6A’nın hizmete girmesiyle Türkiye, kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasına girdi.
Uydu çalışmalarının hızla süreceğini belirten Kacır, İMECE 2, İMECE 3 ve TÜRKSAT 7A projelerinin de üzerinde çalışıldığını açıkladı. Ayrıca, milli itki sistemine sahip bir uzay aracıyla Ay’a ulaşma hedefinin altını çizdi. Fergani firması tarafından geliştirilen Milli Küresel Konumlama Sistemi’nin de askeri operasyonların güvenliğini artıracağını ifade etti.
Milli Teknoloji Hamlesi sonuç vermeye başladı
Milli Teknoloji Hamlesi’nin sonuçlarını vermeye başladığını söyleyen Kacır, ‘’ Önümüzdeki dönemde; halihazırda yüksek kabiliyete sahip olduğumuz havacılık, mühimmat ve füze sistemleri; deniz platformları, kara araçları, elektronik harp ve radar alanlarında yetkinliğimizi alt sistem, malzeme ve bileşen bazında derinleştirmeyi sürdüreceğiz.’’ açıklamasını yaptı.
Yüksek teknolojili üretim vizyonunun taşıyıcı gücü olmayı kararlılıkla sürdürecek
Kacır, SAHA İstanbul’un savunma sanayi ekosisteminde etkin iş birliklerini teşvik ettiğini ve Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim vizyonunun taşıyıcı gücü haline geldiğini belirtti. SAHA EXPO, SAHA MBA ve SAHA Girişim gibi projelerin önemine değinen Kacır, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
‘’SAHA İstanbul, sadece savunma sanayimizin değil, aynı zamanda Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim vizyonunun taşıyıcı gücü olmayı kararlılıkla sürdürecek.’’
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 izmithaberler.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.